BEN BU ANI YAŞAMIŞTIM
DÖNGÜLER / LOOP
Deja-vu nedir bilir misin?
Bunu bana ikinci kez sormuyor musun?
Eminim hepimiz hayatımızda bir kere bile olsun “ben bu anı yaşamıştım.” cümlesini kurmuşuzdur. Bende sayısız kere deja-vu deneyimini yaşadım, biran için olsun kendimizi bol aksiyon dolu, bilim kurgu filminin tam ortasında gibi hissedebiliyoruz. Bu sayımız için Deja- vu deneyimine çeşitli datalarla Astrolojik olarak da hangi sembollerin ortaya çıktığını deneyimsel olarak bakalım istiyorum.
Öncelikle Tanımına Bakarsak:
“Déjà vu (daha önceden görmek) (Fransızca telaffuz: [deʒa vy] [deja vü]), yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu. Anı daha önceden yaşamışlık hâlidir. Fransızca; déjà (daha önceden) ve voir (görmek) kelimelerinden oluşmaktadır.”
Nedenleri:
“Beynin, yorgunluk hissi veya başka nedenlerden dolayı bir görüntü, ses, vb. herhangi bir girdiyi, giriş anı sırasında algılayamamasından kaynaklanabilir. Beyin bu girdiyi algıladığında kişi bu olayı daha önce yaşadığı hissine kapılabilir.
Ayrıca, beynin sağ lobu ile sol lobunun milisaniyeden daha küçük bir zaman farkı ile çalışmasından da kaynaklanabilir. Bir taraf diğer taraftan önce algıladığı için, geç algılayan taraf bu olayın daha önce yaşanmış olduğu yanılsamasına kapılır. Bu durum sinir aksonlarındaki küçük bir sapmadan kaynaklanır. Yoğun miktarda alkol alımının ertesi sabahı (akşamdan kalma iken) gerçekleşme ihtimali yüksektir.
Araştırmalara göre insanların %50’den fazlası hayatlarında en az bir kere déjà vu durumunu yaşamıştır. İnsanların çoğu bir süre sonra, en son ne zaman déjà vu yaşadığını unutur.
Ancak bazı kişilerde bu olaylar onlara çok sıra dışı olduğundan dolayı yaşadıkları déjà vu’leri unutmayabilirler.”
Bu teknik tanıma göre Deja-vu sebeplerinde Beyin ön plana çıktığı için, ilk olarak Ay Semboliğini not alıyorum.
Kısaca Ay: Yengeç Burcunun yöneticisi, Boğa Burcunun Yücelim yöneticisidir. Klasik Astrolojiye göre 2 ışıktan biridir. Bir diğer ışık yaşam kaynağımız Güneş’tir. Ay Astrolojide hızlı değişen koşulları ve bu koşullara adapte olmayı, algımızı sembolize eder. Mekanları, lokasyonları da anlatır. Natal haritamızda ki Ay ile Dünya ya adaptasyon oluruz, gece haritalarında anneyi, erkek haritalarında eşi temsil eder. Evrimsel geçmişimizle, birikimlerimizle çok ilgilidir. Beyin’i geçmişten günümüze klasik astrolojide Ay temsil eder, Medikal Astrolojiye göre de Hormonları temsil eder. Ay’ın bir diğer yüzü de çürümek ve ölümle ilgilidir.
Ulaşılabilen kaynaklara göre Bilim literatüründe deja- vu ilk defa İngiliz psikolog Edward Bradford Titchener tarafından şöyle aktarılır: “Beyin, bir deneyime yönelik olarak tam bir algı üretmeden önce, kısmi bir algı yaratır. İşte bu kısmi algı, daha önce deneyimlenmiş bir olay olduğu hissi yaratmaktadır.”
11 Ocak 1867; Chichester doğumlu olan Dr. Edward Bradford Titchener’ın doğum saati bilinmediği için Sun Rising haritasını çıkarıyorum. Psikolojinin ABD’de deneysel bir bilim olarak yerleşmesine katkıda bulunan kişilerden biridir. 1885’te girdiği Oxford Üniversitesi‘nde klasik diller ve biyoloji üzerine bir süre eğitim gören Titchener daha sonra Psikoloji biliminde karar kılar. 28 yaşında psikoloji profesörü olan Titchener, Wilhelm Wundt‘un görüşlerinden etkilenip bu doğrultuda çalışmalar yapar. Edward Bradford Titchener – Vikipedi (wikipedia.org)
İlk semboliğimiz olan Ay’a odaklanıyorum önce Ay 21 derece Balık – Güney Ay düğümü (S) 25 derece Balık Burcunda kavuşumdalar. Ay ve Güney Ay düğümünün ortak kelimelerini düşünelim önce; Birikim ve deneyim… Güney Ay Düğümünü tanımlarken “enerjinin kaçış noktasıdır.” Denir. Ki Güney Ay Düğümü Ay’a benzer. Hayatta kalmak için yaptığımız her şey (Ay) zamanla alışkanlıklarımıza da dönüşüyor (Güney ay düğümü).
Dr. Edward tanımında “Beyin, bir deneyime yönelik olarak tam bir algı üretmeden önce, kısmi bir algı yaratır.” demişti. Ay ve Güney Ay Düğümünün de natal haritasında kavuşum olması da bu cümlenin astrolojik karşılığına denk geliyor çünkü Güney Ay düğümünde deneyimlerimiz, eski alışkanlıklarımız, biriktirdiklerimiz vardır. Balık burcunda olması da tabii ki aşkınlık veriyor, deneyimlerine derinlemesine bakabilmek, balık burucunun 3.evi Boğa olmasından kaynaklı realist düşünebilme ve soyut kavramları somut bir şekilde aktarma kabiliyeti sunuyor. Aynı zamanda Balık Burcu bilimle de ilgili olduğu için, Deja – Vu deneyimine ilk bilimsel tanımını yapmıştır.
Benim kişisel fikrime göre bence mistik tarafları da var bu deneyimin, çünkü yaşadığımız gezegende her şeyden bir doz olduğuna inanıyorum. Eğer amaç bir şeyleri anlamlandırmaksa, öncelikle her şeye eşit gözle adil bir şekilde bakabilmeliyiz. Bu duruma yakın zamanda yaşadığım çok ilginç bir tecrübeyi paylaşmak istiyorum. Yaklaşık 2 ay önce rüyamda ayakkabı dolabını çekiyorum ve toz kümesi dağılıyor her yere. Temizlemeye başlıyorum, tozların arasından yavru, sol gözü kapalı siyah / beyaz bir kedi çıkıyor. Temizliyorum kediyi, camı açıyorum dışarı çıksın diye. Pencereden dönüp bana bakıyor, boğazıma sarılıyor gitmek istemiyor bende içeri alıyorum. Bu rüyadan 2 ay sonra akşam yürüyüşünden eve dönerken annemle yolda kamyonun tekerine sıkışmış yavru bir kedi ağlaması duyuyoruz. Baya uğraştıktan sonra çıkarmayı başarıyoruz. (annem Venüs Koç / ben Mars Koç siz hayal edin artık nasıl arama kurtarma çalışması yaptığımızı ) Bir baktım rüyamda gördüğüm yavru kedinin aynısı, üstelik sol gözü iltihap kaptığı için kapalı. Tıpkı rüyamda ki gibi boğazıma sarılıyor. Bu tecrübeden sonra, hayata karşı anlam arayışımda mantık diretmelerimin sivri uçlarımı törpüledim sanırım. Önemli olan o an yöntemlerin işe yaraması ve reel yansımalarını görebilmemiz. (Benim natal haritamda da 12.ev Ay Boğa (yücelimde) ile 4.ev Güney Ay Düğümü Başak (S) arasında üçgen (120’lik) açı bulunuyor.
MEDYUMLUK VE DEJAVU BAĞLANTISI
1.Ayrıca uyuyan kâhin olarak bilinen Edgar Cayce’nin Natal Haritasında da Ay Boğa ile Güney Ay Düğümü Rx Başak burcu arasında üçgen açı yani pürüzsüz bir akış bulunuyor. Kendisi şarlatan değil gerçek bir medyumdu, hipnoz uykusu yeteneklerini kullanarak birçok kişiye de para karşılığı beklemeden yardımlarda bulunuyor, hastalara şifa yöntemleri sunuyordu. Sonuçta gerçek medyumlukta kontrollü yapılabilen Deja- vu sayılır bence. Geçmiş ya da geleceğe bilinçli olarak yolculuk edebiliyor, gelecek de bir anı 2 belki de daha fazla yaşıyor, kendi Deja – Vu larını oluşturabiliyorlar.
Püf Bilgi: Hipnoz Bir Uyku mudur?
“Hipnoz kesinlikle bir uyku hâli değildir. Dışarıdan bakıldığında, hipnozdaki kişi sanki derin ve huzurlu bir uykudaymış gibi görünür. Aynı yanlış gözlemi yapan İskoç Doktor James Braid 1840 yılında bu trans hâline, Eski Yunan’daki uyku tanrısı Hypnosis’ten esinlenerek hipnoz adını vermiştir. Çok kısa bir süre sonra bizzat Dr. Braid bu trans hâlinin uyku olmadığını fark etmiş ve hipnoz adının uygun olmadığını açıklamış olmasına karşın, bu yerleşmiş olduğu için hipnoz adının kullanımı devam edegelmiştir.” Sorular ve yanıtlarla hipnoz hakkında bilmek istediğiniz herşey | TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ (psikiyatri.org.tr)
2. Yine 21.yy’da bile hala popülerliğini korumayı başaran Hekim, Eczacı, Astrolog ve Kâhin olan Nostradamus’un haritasında da Ay Akrep ile Güney Ay Düğümü Başak Rx arasında 45’lik açı bulunuyor. 14 Aralık 1503 tarihinde, çok varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Nostradamus’un geleceği görme yeteneği ilk önce büyükbabaları Jean de St.Remy ve Pierre de Nostredame tarafından desteklenmiştir. Büyükbabası tarafından ona, Eski Yunanca, Latince, İbranice lisanları öğretilmiştir. Bunun yanında eğitim verdiği diğer konular ise; matematik, simya, klasik edebiyat, tarih, tıp, astroloji bilimleridir.
Ay, Güney Ay Düğümü gözlemsel baktığımızda öne çıkıyor, ek olarak Satürn’de işin içinde olabilir düşünüyorum. Çünkü deja – vu tanımlarından biri de yaşadığımız bir anın diğerine yeteri kadar benzemesidir. Ama ne zaman yaşadığımızı yorgunluk, uyku, sarhoşluk vs. gibi değişken durumlara göre tam olarak algılayamıyoruz.
Yazar Yalın Alpay Zaman’ı anlattığı videosundan kısa bir alıntı yapmak istiyorum bu durumu rahat açıklayabilmek için; Zaman | Yanlış Okumalar – Yalın Alpay — B02 – YouTube
“Zaman bize sanki o anda ondan başka hiçbir şey yokmuş gibi gösterebilir aynı zamanda da sonsuz tane olayın aynı zaman dilimi içinde gerçekleşmesine olanak tanıyan sonsuzluğa da açılır. Sonsuz bir şimdi bize sonsuz bir tahayyül etmek için alt yapıyı sağlar. Tek bir saniye bizim sınırlı algımız yüzünden minicik bir an gibi görünür halbuki sonsuza iki taraftan ta uzanır. Bu uzantıyı insanın zihni yakalayabilir. Duyuları yakalayamaz ama zihni yakalayabilir. Fakat zihnin yakaladığı bu geçmişte ve gelecekteki sonsuz tahayyül zihne isabetle atılamaz. Büyük oranla çarpıtma ve kirlenmelerle, önyargılarla atanır.”
Ya da başka bir astrolojik teori olarak: Natal haritasında 12. Ev Jüpiter İkizleriyle, 5.ev Merkür Terazi üçgeni olan biri olarak diyebilirim ki farklı farklı o kadar çok şey düşünüyorum ki gün içinde ayrıca geçmişte kalmayı sevmediğim için, sürekli yeni şeyler deneyimlemeye, öğrenmeye çabalıyorum. O yüzden geçmişte gittiğim şehirleri, geçtiğim sokakları unutabiliyorum. Ayrıca 12. Ev Ay Boğa kişisi olarak yön kavramım çok zayıftır, ortamlarda seyahat ettiğim yerleri hatırlamamakla tanınırım. Geçmişte yürüdüğüm bir sokağı örneğin yıllar sonra televizyon da gördüğümde bir an için: “Ben bu yeri nereden hatırlıyorum.” diyorum. Sonra anılar toparlanmaya başlıyor. Üzerine düşündükçe ya da birisi hatırlatınca fark ediyorum. Zihnin aşırı çalışması bu durumda Merkür’ün de aldığı aşkınlık verebilecek yerleşim ve açılarının da tabii bu deneyimi çoğaltabileceğini düşünüyorum.
Şimdi de dizi ve filmlerin sembol dilinden devam edelim Deja-vu deneyimine. 22 Kasım 2006 yılında Aksiyon / Bilim Kurgu dalında Deja – Vu filmi vizyona girdi.
Satürn’ü 1 eve çekersek eğer, bu haritanın 5.evinden filmin konusunu görebiliriz. Olaya objektif yaklaşabilmek için eğer filmin konusunu hiç bilmeseydik sembol dilini kullanarak nasıl tahmin ederdik ona bakalım. Ay / Pluto Kavuşumu yay burcuna yerleşmişler. Ay (beyin, algılarımız) bizim Deja-vu da öne çıkan ilk sembolümüzdü zaten. Burada da yine hemen ana sembol olarak karşımıza çıktı. Beynimizi ve algılarımızı yönetir ek olarak çürümüş, eski olan şeyleri de açıklar. Pluto ile kavuşum yaptığına göre büyük dezenformasyona uğramış ya da çürümüş büyük bir sistemi, inançların yıkımını konu alıyor diyebiliriz. Üstelik Ay 2. Deja- Vu göstergemiz olan Güney Ay düğümü Başak Rx ile kareleniyor. Eski vurgusu yenilendi, Ay Düğümleri ayrıca toplu ölümlerde çok görülür, Gad Başak Rx için parça parça birçok öğretiyi tıpkı bir sahaf gibi biriktirir diyebiliriz. Aralarında kare olması da yoğun bir enerji akışını da, çıkışını da anlatıyor bizlere. Yani geçmişte büyük manipülatif, dezenformasyon yaratan bir durum var (pluto), Beyni, algıyı, hafızayı ön planda tutarak, Güney Ay Düğümü Başak Rx ( eski bilgiler) Kare açı yani yoğun ve aktif bir çaba sarf edilerek çalışılıyor. Ek olarak Güney Ay Düğümü Yay burcunda yücelir.
Filmin Konusu: “New Orleans’taki bir feribotta meydana gelen büyük patlamanın ardından (çoklu ölüm) kanıt toplaması için çağrılan Carlin, insanların beyninin içindeki “deja vu”lerin her şeyden daha güçlü olduğunu keşfeder. Bu da, yüzlerce masum insanın hayatını kurtarmak için beyninin en derin dönemeçlerinde bir yolculuğa çıkmasına yol açar.”
Evet ana göstergelerimiz olan Ay ve Güney Ay düğümü yine bize göz kırpıyor. Tabii bu bir kurgu olduğu için senaryoya ek olarak pluto sembolleriyle harmanlanmış.
Başka bir filme bakalım; Promiyeri 26 Ekim 2014 tarihinde yapılan İnterstellar da yine Deja- vu filminde de olduğu gibi Ay Yay burcunda – Güney Ay Düğümü Koç ( Antiscia Başak) aralarında üçgen açı bulunuyor. Filmin Konusunu basit bir dille aktarabilecek kadar yeterli bir bilgi birikimim olduğunu düşünmüyorum çünkü bilimsel açıdan da derin bir film ama biz sadece astrolojik ve Deja- Vu bakımından bakarsak eğer solucan delikleri ve paralel evrenlerle ilgili. Filmi “bugün” içerisinde izlerken, “bugün” yaşanan olaylar, aslında baş rol oyuncusu Cooper’ın filmin ta en sonunda zaman yolculuğu yaparak geleceğe dönmesi sonucunda “bugün”e etki etmesinden kaynaklandığını görmekteyiz. Ay’ın ve Deja – Vu’nun ortak kelimelerini de bol bol görebiliyoruz. Beyin, Hafıza, Algı gibi… filmi bir de bu gözle izlemenizi öneririm.
Yine benzer bir şekilde bilim kurgu aksiyon filmi olan Matrix’de 5. ve hatta daha üst boyutları kurgusal olarak izliyoruz. Başrolde ölümsüzlük iksirini keşfederek yaşlanmayan aktör Keanu Reeves’ın canlandırdığı Neo karakteri aynı silkinmeyi iki kez yapan Kara Kediyi görerek şaşırır ve: “Ah! Deja vu” der. Neo’nun uğruna Matrix’e ateşe verdiği, kör olduğu büyük aşkı Trinity ise “ne dedin sen? Ne gördün ne oldu?” der.
Neo: Biraz önce yanımızdan bir kara kedi geçti. Ardından ona benzeyen bir kedi vardı.
Trinity: Ne kadar benziyordu? Aynı kedi miydi?”
Neo: Olabilir, emin değilim. Ne oldu?
Trinity: Deja – vu Matrix’de bir dalgalanmadır. Bir şeyi değiştirdiklerinde olur.
Matrix 4, bu yıl 16 Aralık’ta vizyona giriyor. Ben de merakla bekliyorum, belki de daha çok detay alabiliriz Deja – Vu konusunda ne de olsa vizyona girecek filmin Güney Ay düğümü Yay (s) ile Mars Yay kavuşumuna, Ay Boğa (yücelimde) karşıtlığını bulunuyor.
Yine Fringe dizisi 2.sezon 18.bölümün 19.33’uncu dakikasında Deja-Vu nun geçtiği replikten alıntı yapalım;
x: Ben sanki bir deja – vu yaşadım.
y: Deja – vu kaderin sana tam olarak bulunman gerektiği yerde olduğunu söyleme biçimiymiş o yüzden daha önce buradaymış gibi hissettin. Şu an kaderinle aynı hizadasın.
x: Sen buna inanıyor musun?
y: Hayır benim için biraz fazla mistik. Ben hiç deja – vu yaşamam. Belki de kendi kaderimi yaşamadığım için.
DARK Dizisinde de İnterstellar filminde olduğu gibi solucan deliğinden geçerek zamanda yolculuk yapıyorlar. Hatta dizi yapımcıları iki sezon arasında “DEJA – VU Her şey birbiriyle bağlantılı” adlı kısa bir video yayınlamışlardı. İzlemek isteyenler için: DARK | Dejavu | Netflix – YouTube
Tabii bu müthiş dizide deja – vu dan bahsetmeseler olmazdı;
Martha: Sanırım deja – vu yaşıyorum.
Jonas: Dünya bir simülasyon ise deja – vu matrix de ki bir hatadır.
Martha: Ya da diğer taraftan bir mesaj.
Deja – vu, matrix hatası, ya da Dark dizisinde bahsettikleri gibi paralel evrenlerden ya da başka boyutlardan gelen sinyaller de olabilir belki kim bilir? Bu da Deja – vu hakkında başka bir teori.
Biraz da başka datalarla bakalım. 28 Temmuz 2020 gecesi saat 01:42:52’de bilgisayar başında çalışırken biran için 20’li yaşlarıma gitmişim gibi hissetmiştim.
Ana göstergelerimiz Ay ve Güney Ay Düğümü bağlantılarıydı, ki bu haritada 6.evde ki Ay Akreple – 7.evde ki Güney Ay Düğümü Yay rx arasında 45 ‘lik (semisquare) bulunuyor.
JAMAİS VU
Bir de ben bunu daha önce yaşamadım hissi yaratan Deja Vu’nun zıttı Jamais Vu deneyiminden bahsetmek istiyorum.
Teknik Tanımı: “Fransızca hiç görmedim anlamına gelir. Yaşanan bir durumun, tamamen yabancı geldiği, sanki hiç yaşanmamış gibi hissedildiği bir bellek yanılmasıdır.[1] Kişi kendini anlık olarak daha önce bulunduğu mekânlarda hiç bulunmamış, daha önce konuştuğu insanlarla hiç konuşmamış gibi hisseder. Genellikle amnezinin belli tiplerinde ya da epileptik durumlarda gözlenir.” Jamais vu – Vikipedi (wikipedia.org)
Bu tanımı okuduğum anda aklıma direkt boşrollerinde Drew Blyth Barrymore ve Adam Sandler’in oynadığı “50 first dates” filmi geldi. İzlemeyenler için konusunu şuraya bırakıyorum.
“Henry Roth, Hawaii‘de istediği her kadınla birlikte olan ve bu kadınlarla bağ kurmayan bir doktordur. Bu durum Lucy Whitemore ile tanıştığında değişecektir. Henry ve Lucy birbirlerinden hoşlanacak ve ciddi bir ilişkiye başlayacaklardır. Ancak bir problem vardır. Lucy, geçmişte yaşadığı bir trafik kazası ve kafasına aldığı darbe yüzünden sürekli hafızasını kaybetmekte, bir gün önce ne yaşadığını hatırlamamaktadır. Henry bunu fark ettiğinde Lucy’nin kendisini unutmasına izin vermeyecek, her gün onu kendisine aşık etmenin yollarını arayacaktır.”
Filmde her gün hafızasını kaybeden Lucy’i canlandıran aktris Drew Barrymore’nin natal haritasında da ilginç bir şekilde 2. Ev Ay Yengeç ile 12. Evdeki Güney Ay Düğümü İkizler Rx arasında 45’lik açı bulunuyor.
Son olarak incelediğimiz gibi Deja vu sembollerinde öne çıkan Güney Ay Düğümü yüceldiği Yay burcu yerleşimi ve Kuzey Ay Düğümü ikizler burcu yerleşimi 18 Ocak 2022 tarihine kadar devam ediyor olacak. Tıpkı, 13 Ekim 2001 ile 13 Nisan 2003 yılları arasında olduğu gibi. O zamanları bir düşünün hayatınızda tekrar edip duran gündemler nelerdi, hangi süreçler tamamlanmadı, eski ve yeni tercihleriniz nelerdi bu tip gündemleriniz varsa sizler de 18 Ocak 2022 tarihine kadar revize edeceğiniz gibi aynı zamanda Ay ile açılandığı zamanda kadersel döngüler yaşamanız da olası görünüyor.
Ayrıca sizler de günlük gökyüzü takibi yaparken Ay ve Güney Ay düğümü açılarında ya da Natal haritanızı transit olarak tetiklediğinde Deja -vu yaşama oranınızın artıp artamadığını takip edebilir, gözlemlerinizi bana mail atarsanız net datalarla sembolikleri oturtmuş oluruz. Ya da düzenli not alırsanız, size özel olan örüntüleri de kendinizde fark edebilirsiniz. Eğer bu durumla ilgili tecrübeleriniz varsa paylaşmak isterseniz mail adresim: astroonews@gmail.com
Yanıt elimizdedir. Ne arıyoruz? Kanıt. Bu kanıt hangi yetidedir? Doğası gereği, tanımı gereği akılda. Bunu nereden biliyoruz? Fakat kanıt nedir?
Felsefi Denemeler, Fernando Pessoa
Yağmur Saçlıoğlu
Bu yazı izinsiz kopyalanamaz ve hiçbir yerde kullanılamaz.
Related Posts
- admin
- 20 Haziran 2020
Başak Tarlasında 3 Merkür Terazi
Bu yazıyı yazmaya Türk Edebiyatı’nın güçlü ve naif kadın yazarı; Tezer Özlü’nü ..